ALMANCADA SIFATLARIN DERECELENDİRİLMESİ(Steigerung der Adjektive)
SIFATLARIN DERECELENDİRİLMESİ(Steigerung der Adjektive)
Sıfatlar derecelendirilebilir. Sıfatın ilk yani derecelendirilmemiş hali olumlu durumdadır. Sıfatlar üstünlük derecelerine göre Komparativ (yakın üstünlük derecesi) ve Superlativ (en üstünlük derecesi) olarak adlandırılır.
Bu dersi PDF olarak indirebilirsiniz. İndirme linki sayfanın altındadır.
Der Komparativ
iki nesne ya da iki şahsı karşılaştırır ve aradaki farkı gösterir.
Ahmet ist groß (1,89 m), aber İbrahim ist noch größer (1,93 m).
Ahmet uzun, ama İbrahim daha uzun.
Gestern war das Wetter schön (leicht bewölkt, 25 Grad) und heute wird es noch schöner (sonnig, 28 Grad).
Dün hava güzeldi(açık bulutlu,25 derece), ve bugün daha güzel (güneşli 29 derece.)
Der Superlativ
En az 3 ya da daha fazla insanları/nesneleri karşılaştırırken veya şahısların ya da nesnelerin sıradışı en üstünlük derecelerini ifade etmek için kullanılır.
Hatice ist klein (1,60 m). Elif ist kleiner (1,58 m) und Zeynep ist die kleinste (1,55 m).
Hatice küçük(1,60 m). Elif daha küçük (1,58 m) ve Zeynep en küçük (1,55 m).
Ein VW Golf ist teuer (25.000 Euro). Ein Audi A4 ist teurer (30.000 Euro) und ein Porsche Carrera GT ist am teuersten(650.000 Euro).
Bir VW Golf pahalı (25.000 Euro). Bir Audi A4 daha pahalı (30.000 Euro) ve bir Porsche Carrera GT en pahalısı (650.000 Euro).
» Derecelendirilen sıfat bir ismin önünde bulunabilir, o halde sıfatlar bir ismin önünde bulunarak onun rengini, şeklini ve durumunu belirtir. Bu durumda olan sıfatlara niteleme sıfatları denir.
Der Fabrikarbeiter will sich ein teures Auto kaufen.
Fabrika işçisi pahalı bir araba satın almak istiyor.
Sein Vorgesetzter hat sich ein teureres Auto gekauft.
Onun amiri daha pahalı bir araba satın aldı.
» Cümlede bir işi, hareketi ya da yargıyı bildiren kelimelere yüklem diyoruz. Sıfatlar cümlede yüklem görevinde de bulunabilir ve derecelendirilebilir. Bu şekildeki sıfatlara durum zarfı denir.
Europäerinnen sind sehr hübsch. (Avrupalı bayanlar güzel.)
Afrikanerinnen sind noch hübscher. (Afrikalı bayanlar daha güzel.)
Russinnen sind am hübschesten. (Rus bayanlar en güzeli.)
Sıfatların Derecelendirme Tablosu
Sıfatlar derecelendirilirken Komparativ formda –er takısını alır. Superlativ form ise
am …-(e)sten ya da bestimmte Artikel (belirli artikel) + -(e)ste formülü ile yapılır.
Örnekler
Angela ist sehr neugierig. (Angela çok meraklı.)
Ihre Freundin Bettina ist noch neugieriger. (Onun bayan arkadaşı Bettina daha meraklı.)
Aber meine Schwiegermutter ist am neugierigsten. (Ama benim kaynanam en meraklısı.)
Meine Schwiegermutter ist (von allen) die neugierigste.(Benim kaynanam (hepsinin) en meraklısı.)
Mein kleiner Bruder ist (von allen) der neugierigste.(Benin küçük erkek kardeşim (hepsinin) en meraklısı.)
Das kleine Mädchen ist (von allen) das neugierigste.(Küçük kız çocuğu (hepsinin) en meraklısı.)
» Süperlativ belirli bir artikel ile yapıldığında, artikel cinsiyeti belirtir.
(e) harfi sonu -d, -ß, -sch, -t, -tz, -x ya da -z ile biten sıfatlarda daha düzgün bir telaffuz için konuşmaya yardımcı olur. Bu harfe Almanca’da konuşma yardımcısı, konuşmaya yardım eden anlamında Aussprachehilfe denir. Kelimenin daha estetik olarak telaffuz edilmesine yardımcı olur. Biz Türkçede bu tür harflere kaynaştırma harfi diyoruz. Türkçede iki sesli harf yan yana bulunmaz, o yüzden iki ünlü arasına bir kaynaştırma harfi girer. Dilimizde en çok kullanılan kaynaştırma harfi y kaynaştırma harfidir.
z.B.: su(y)u bize getir -> Suyu bize getir.
Buna Benzer Diğer Sıfatlar…
blind, blöd, dicht, echt, fest, fett, feucht, fies, fix, glatt, heiß laut, leicht, leise, mies, mild, müde, nett, rasch, sanft, satt, schlecht, spät, spitz, stolz, weise, wild, zart.
Ayrı Özeliğe Sahip Sıfatlar
» Bazı sıfatların derecelendirilmesi bir Umlaut ile yapılır.
Buna benzer diğer sıfatlar…
dumm, gesund, grob, hart, krank, rot, scharf, stark, schwach, warm.
» Bir kısım sıfatların derecelendirilmesi düzensizdir. Bunlar aşağıdaki ekleri alır.
*: gern ile neyi daha çok sevdiğimizi belirtiriz.
Ich trinke gern Apfelsaft.(Elma suyu içmeyi severim.)
Bier hat er lieber.(Bira içmeyi daha çok seviyor.)
Am liebsten trinkt sie Wein.(En çok şarap içmeyi seviyor.)
Sıfatların Niteleme Sıfatı Olarak Kullanımı
» Sıfatların derecelendirme yapılırken bir ismin önünde niteleme sıfatı olarak bulunabilir ve ismin durumunu derecelendirerek bildirir.
z.B.:
In Frankreich gibt** es guten Wein. (Fransa’da iyi şarap var.)
Die Franzosen sagen, dass es in Frankreich einen besseren Wein gibt.
(Fransızlar diyor ki: ” Fransa’da daha iyi şarap var.”)
Mein Vater sagt aber, dass man den besten Wein in der Türkei kaufen kann.
(Ama babam en iyi şarap Türkiye’de satın alınabilir diyor.)
Cansu ist eine fleißige Schülerin.(Cansu çalışkan bir öğrenci.)
Charlotte ist eine fleißigere Schülerin.(Charlotte daha çalışkan bir öğrenci.)
Caroline ist die fleißigste Schülerin.(Carolin en çalışkan öğrenci.)
** : var anlamındaki es gibt kalıbı kendinden sonra gelen ismi akkusativ yapar. Çünkü es gibt ne var? sorusuna cevap verdiği için gramer olarak dolaysız bir nesnedir(Akkusativobjekt).
z.B.:
Der Stuhl
Es gibt ein Stuhl da drüben. (Yanlış)
Es gibt einen Stuhl da drüben. (Doğru)
Karşılaştırma Yapmak
» Sıfatlara derecelendirme vererek iki şahıs ya da iki nesneyi karşılaştırabiliriz. Bu karşılaştırma bize iki imkan tanır.
İki nesne ya da iki şahıs arasındaki benzerlik veya aynı olma durumunu belirtmek için:
so + Adjektiv + wie formülü kullanılır. Bu kalıbın alternativi so … wie ve aşağıdaki benzer kalıplardır.
gleich … wie, ebenso … wie, genau so … wie, doppelt so … wie
z.B:
— Elmar ist genau so stur wie sein Vater.(Elmar, babası gibi, inatçı)
—Die Tochter ist ebenso hübsch wie ihre Mutter.(Kız evlat annesi gibi güzel.)
—Dein Bruder ist dreimal so fleißig wie du.(Erkek kardeşin senin gibi çalışkan.)
—Dein Vater liebt dich ebenso sehr wie deinen Bruder.(Baban seni, erkek kardeşin gibi, çok seviyor)
Zıtlık durumu Komparativ + als, ya da nicht / kein- + so + Adjektiv + wie kuralına göre yapılır.
z.B:
Dein 14-jähriger Sohn ist schon viel größer als meine 17-jährige Tochter.
(14 yaşındaki oğlun, benim 17 yaşındaki kızımdan çok daha büyük.)
Er gewinnt zwar öfter als ich, aber dennoch bin ich viel intelligenter als er.
(Benden daha sık kazanıyor, ama gerçi ben ondan daha zekiyim.)
Mein neuer Freund ist nicht so gemein wie mein alter Freund.
(Yeni arkadaşım eski arkadaşım gibi kaba değil.)
In Deutschland gibt es nicht so schöne Strände wie in Südamerika.
(Almanya’da Güney Afrika’daki gibi güzel plaj yok.)
Superlativ(en üstünlük) Derecesini Sınırlamak:
Bazen öyle durumlar olur ki bu durumlardan çok etkileniriz, çok beğeniriz. Bazen biri ya da bir şey bizi çok etkiler. Fakat bu nesne ya da şahsın en iyi ya da en güzel olduğundan emin olamayız. Bu gibi durumları sıfatların en üstünlük derecesini(Superlativ) sınırlandırarak ifade etmeye çalışırız.
z.B:
Ich war schon mal an einem der schönsten Orte dieser Welt.
(Bu dünyanın en güzel yerlerinden birindeydim.)
Charlotte ist einer der fleißigsten Schüler in dieser Klasse.
(Charlotte bu sınıftaki en çalışkan öğrencilerden biridir.)
Unsere Lehrerin ist eine der hübschesten Lehrerinnen, die ich jemals gesehen habe.
(Öğretmenimiz gördüğüm en güzel öğretmenlerden biridir.)
Dersimizin sonuna geldik, lütfen dersi iyice anladığınızdan emin olmadan sonraki derse geçmeyiniz. Dersi beğendiyseniz beni yeni dersler yazmaya cesaretlendirmek için yorum yapın, paylaşın.
Bu yazıya Google’a “almancada sıfatların derecelendirilmesi” yazarak ulaşabilirsiniz.
Bu dersi PDF olarak indirmek için burayı tıklayın.
Hasan - 27 Mayıs 2018
Yararlı oldu teşekkürler
Deniz Temur - 30 Ekim 2018
Harika anlatim ve süper örnekler. Cok tesekkürler üstadim