Almancada olumsuz cümleler: nein, nicht, kein, sondern, n-wörter (niemand, niemals, nirgendwo usw.)
Nein
Nicht(adverb)
Kein(Adjektiv)
Nicht=> “değil”
Kein => “yok, hiçbir, bir … değil, hiç kimse, hiç
TIPP! “nicht ein” = “kein”
nicht oder kein
Nicht
– Eğer ismin önünde belirli artikel varsa.
Er liest das Buch. Er liest das Buch nicht. (O, kitabı okumuyor.)
– İsmin önünde aitlik zamiri varsa
Er liebt seine Freundin. Er liebt seine Freundin nicht. (O, kız arkadaşını sevmiyor.)
– Eylem(fiil) olumsuz yapılacaksa
Ich will schlafen. Ich will nicht schlafen. (Uyumak istemiyorum.)
– Bir zarf/zarf cümlesi olumsuz yapılacaksa
Sie rennt schnell. Sie rennt nicht schnell. (O, hızlı koşmuyor.)
– Bir sıfat sein ile kullanılacaksa
Das Kind ist geizig. Das Kind ist nicht geizig. (Çocuk aç gözlü değil.)
Meslekler, vatandaşlık, ve bazı diğer şeyler
Ich bin Informatiker değil: Ich bin ein Informatiker
Ich bin ein Berliner Ich bin Berliner
Benzer şekilde, “Ich bin Ärtzin” “doktor olarak işe alındım,” anlamına gelirdi. “Ich bin eine Ärtzin” aslında siz doktor olmadığınızda kullanılır, ama siz bir işi doktor gibi yapıyorsunuz. Mesela çocuğunuzun dizi sıyrıldı ve siz onun yarasını sararken “Ich bin eine Ärtzin.” Diyebilirsiniz ama gerçekte bu doktor olduğunuz anlamına gelmez.
Kein
– İsmin önünde belirsiz artikel varsa
Ich will einen Apfel essen. Ich will keinen Apfel essen. (Ben bir elma yemek istemiyorum.)
kein kelimesi aslında k + ein demek ve ein belirsiz artikelinin bulunduğu yerlerde kullanılır.
– Artikeli olmayan isimler
Ich habe Zeit dafür. Ich habe keine Zeit dafür.
(Buna/bunun için zamanım yok.)
Unutma! ein => çoğulu bulunmaz, ama kein çoğulu var ve standart durum çekim kuralı vardır.
Nicht
Cümledeki yeri
nicht kelimesinin cümledeki yeri çok net değil. Ancak genellikle
-Sıfatlardan, zarflardan önce
-Fiilden önce ya da sonra(fiil tipine göre değişir)
Nicht ve Sondern, Kein ve Sondern
Eğer bir cümle nicht ve kein ile oluımsuz yapılacaksa ikinci cümle sondern bağlacı ile başlar.
z.B.: Ich will nicht dieses Buch, sondern das andere.
Vurgu: Nicht Karl meinte ich, sondern Karin.
Beispiele:
- Çocuk eve değil ama parka gitmek istedi.
Das Kind will nicht nach Hause gehen, sondern zum Park.
- Ne dediğinizi anlamıyorum, ama kesinlikle haklı çıkacaksınız.
Ich verstehe nicht, was Sie sagen, aber Sie werden schon Recht haben.
- O çok yorgun ama uyumak istemiyor.
Sie ist erschöpft, aber will nicht schlafen gehen.
aber ve sondern=>ama, ancak, fakat
Aber, fakat, ancak anlamında olumlu ve olumsuz cümlelerden sonra.
sondern ise sadece zıtlık bildiren olumsuz cümlelerde, başka bir ifadeyle ilk cümlede kein veya nicht bulunmalıdır. Artı cümlenin ikinci kısmı birinci kısmıyla zıt olmalıdır.
ADUSO
A=aber (ama)
D=denn (çünkü)
U=und (ve)
S=sondern (zıtlık bildiren ama)
O=oder (ya da)
- Diğer “N” Olumsuzluk Kelimeleri
Bu diğer n-kelimeleri şunlardır: niemand (zamir, hiçkimse), nichts (zamir, hiçbir şey), niemals (adv., asla,hiçbir zaman), nie (adv., asla)ve nirgendwo (adv., hiçbir yer).
Wenn niemand niemals nirgendswo hingeht, dann kann keiner niemanden treffen, nicht wahr? Keine Sorgen! Dies wird nie geschehen.
Translation: Hiç kimse hiçbir zaman hiçbir yere gitmezse, o zaman (hiç)kimse (hiç) kimseyi tanımaz, öyle değil mi? Merak etme! Bu asla olmayacak.
Kelime dizilimi
Nichts ve Niemand: Zamir olarak özne ve nesnenin yerini tutar:
Niemand hat mich heute gesehen. (Hiçkimse beni bugün görmedi
Ich will mit niemandem spielen. (Hiç kimseyle oynamak istemiyorum.)
Nichts schmeckt gut. (Hiçbir şeyin tadı yok.)
Er will nichts essen. (Hiçbir şey yemek istemiyor.)
Nichts çekimlenemez niemand çekimlenir
Niemals, nie ve nirgendwo: Bu kelimeler tek başına durabilir. Fiilden önce gelebilir veya cümle sonunda bulunabilir.
Hast du jemals geraucht? (Hiç sigara içtin mi?)
Nie. (Asla.)
Er hat mich nie angerufen. (Beni asla/hiç aramadı.)
Bu kelime dizimi bize tezatlık oluşturma imkânı verir.
sondern: Er hat mich nie angerufen, sondern immer besucht. (Beni asla aramadı, hep ziyaret etti.)
Diğer durumlarda bu olumsuzluk kelimeleri sonda veya sona yakın yerde bulunur:
Er ruft mich nie an. (Beni asla/hiç aramaz.)
Sie besucht mich niemals. (Beni asla/hiç ziyaret etmez.)
Vurgu:
Nie hat er mich angerufen! (Asla beni aramadı!)
Nirgendwo ist es sicher! (Hiçbir yer güvenli değil!)
Çekimlemek
Nichts çekimlenemez. Buna karşın niemand çekimlenebilir, ancak gittikçe çekimlenmiyor. Duden’e göre niemand kelimesini çekimlemeden kullanmak da doğrudur.
Örneğin:
Er hat heute niemand gesehen. (O, bugün hiç kimseyi görmedi.)
Er hat heute niemanden gesehen.
Nominativ: niemand
Genitiv: niemandes
Dativ: niemandem
Akkusativ: niemanden
nicht ve nichts arasında ne fark var?
Nicht (adv.) -> değil; nichts (pron.)-> hiçbir şey.
- Nirgendwo(herhangi bir yer)
Yerini tutan:nirgends, nirgendswo
Benzer kullanım: nirgendwohin/nirgendhin/nirgendshin, nirgendwoher/nirgendher/nirgendsher.
Yanlış: Nirgendswohin, nirgendswoher
- Olumsuz kelime zıtlıkları
(jemand (biri, birisi), irgendjemand/ irgendwer (herhangi biri) )
Olumsuz ve Olumlu kelimeler | |||
Olumlu | Olumsuz | Örnek | |
Zaman | jemals, oft, manchmal,immer | nie, niemals | Hast du jemals Deutschland besucht? (Hiç Almanya’ya gittin mi?) Ich habe noch nie Deutschland besucht. (Almanya’ya hiç gitmedim.) |
Yer | irgendwo | nirgendwo | Irgendwo in meiner Wohnung, muss mein Reisepass sein. (Pasaportum odamda bir yerde olmalı.) Ich kann ihn aber nirgendwo finden! (Ama onu hiçbir yerde bulamıyorum!) |
Yön | irgendwohin | nirgendwohin | Gehst du morgen irgendwohin?(Yarın bir yere gidiyor musun?) Nee, leider gehe ich morgen nirgendwohin. (Hayır, maalesef yarın hiçbir yere gitmiyorum.) |
İnsan | jemand, irgendjemand, irgendwer | Niemand/Keiner | Jemand aus meiner Familie wird mich am Bahnhof treffen. (Ailemden biri beni istasyonda karşılayacak.) Niemand/Keiner wird mich am Bahnhof treffen.(Hiç kimse beni istasyonda karşılamayacak ) |
Nesne | etwas, alles | nichts | Hast du etwas auf dem Flug gegessen? (Uçakta bir şey yedin mi?) Ich habe nichts auf dem Flug gegessen.(Uçakta hiçbir şey yemedim.) |
Küçük bir test
Hadi bilgimizi test edelim. “ama” kelimesinin hangi almanca versiyonunu kullanırdın?
- Ich komme nicht aus England, _____ aus Schottland.
- Ich bin hungrig, _____ ich habe keine Zeit etwas zu essen.
- Sie spricht drei Sprachen: Englisch, Russisch und Arabisch _____ leider kein Deutsch.
- Wir hätten gerne drei Cheeseburger, _____ ohne Zwiebeln.
- Er hat keinen Kartoffelsalat mitgebracht, _____ Nudelsalat.
- Er hat gesagt, er bringt Kartoffelsalat mit, _____ er hat Nudelsalat mitgebracht.
Yorumunuzu ekleyin
Yorum yapmak için giriş yapmalısınız.